
Hayatta hedef belirlemek kolaydır.
Birçok insan, “şuraya gitmek istiyorum”, “şunu başarmak istiyorum” der.
Ama oraya varanların sayısı çok azdır.
Çünkü yola çıkanların çoğu, yolda kalır.
Kimi hedefine varmadan yorulur, kimi yönünü kaybeder, kimi de önüne çıkan engellere takılır.
Bütün farkı yaratan şey disiplindir.
Disiplin, insanın kendi dikkatini, kendi eylemlerini ve kendi zamanını yönetebilmesidir.
Cesaret, yola çıkmanızı sağlar.
İrade, yolda kalmanızı sağlar.
Ama disiplin, sizi hedefinize ulaştırır.
Disiplin: Dikkatini Dağıtmadan Yürüyebilme Sanatı
Bir hedefiniz varsa, bilirsiniz ki dünya sizi sürekli o hedeften uzaklaştırmaya çalışır.
Birileri konuşur, biri sizi eleştirir, biri engel olur, biri alay eder.
Bazen de sadece hayatın gürültüsü — bildirimler, haberler, gündemler — dikkatinizi çeker.
Bir bakmışsınız, enerjiniz dağılmış.
Bir bakmışsınız, odağınız kaybolmuş.
Bir bakmışsınız, başkalarının ne dediğini yetiştirmeye çalışırken kendi yolunuzdan sapmışsınız.
İşte disiplin, tam da bu noktada ortaya çıkar.
Disiplin, dikkatini dağıtan her şeye rağmen odaklanmayı sürdürebilmektir.
Bir köpek havlar, birisi bağırır, biri size taş atar, biri yolunuza taş koyar…
Ama siz yürümeye devam edersiniz.
Churchill’in sözü bu gerçeği mükemmel şekilde anlatır:
“Hedefime giden yolda bana havlayan her köpeğe taş atsaydım, asla hedefime ulaşamazdım.”
Bugün başarıyı belirleyen en temel fark, işte bu cümlede gizlidir.
Odaklanamayanlar, Ulaşamazlar
Modern çağın en büyük problemi dikkat dağınıklığıdır.
Sürekli uyarılan, sürekli meşgul edilen, sürekli bölünen bir çağda yaşıyoruz.
Dünyanın her tarafından gelen sesler, reklamlar, mesajlar, fikirler, uyarılar…
Disiplin, bu karmaşa içinde sessizliği koruyabilme gücüdür.
Her gün, her şeye rağmen, o hedefe doğru yürümeye devam edebilmektir.
Gürültüyü susturup kendi yolunun sesine kulak verebilmektir.
Bir gün moralin bozulur.
Bir gün biri seni eleştirir.
Bir gün biri seninle dalga geçer.
Ama disiplinli insan bunların hiçbirine takılmaz.
Çünkü bilir ki: Odak kaybı, yön kaybına yol açar.
Başarılı İnsanların Ortak Sırrı: Rutin
Disiplin, bazen büyük kahramanlıklar değil, küçük alışkanlıkların sürekliliğidir.
Her gün aynı saatte kalkmak, aynı hedefe çalışmak, aynı düzende ilerlemek…
Disiplinli insanlar “canım istemiyor” demezler.
“Bugün moralim bozuk” bahanelerine sığınmazlar.
Sadece, yapılması gerekeni yaparlar.
Bir gün eksik uyur ama yine çalışır.
Bir gün moral bozuk olur ama yine yürür.
Bir gün motivasyon sıfır olur ama o, disiplinle hareket eder.
Çünkü bilir ki motivasyon gelip geçer, ama disiplin sürdükçe sonuç kalıcıdır.
Disiplin, Egonun Susturulmasıdır
Disiplin, her gün kendi nefsinle, kendi egonla savaşmaktır.
“Bunu sonra yaparım” diyen iç sesini susturmak,
“Zaten kimse fark etmez” diyen tembelliği bastırmaktır.
Kendini disipline edemeyen bir insan,
en zeki, en yetenekli, en iyi fikir sahibi bile olsa,
hiçbir yere varamaz.
Büyük düşünür William James’in dediği gibi:
“Disiplin, iradenin kasıdır. Onu çalıştırmazsan, seni taşıyamaz.”
Disiplinin Üç Düzeyi
- Kendini Yönetebilme Disiplini:
Günlük alışkanlıklarını, duygularını, zamanını yönetebilmek.
Dış koşullar seni değil, sen onları yönetmelisin. - Odak Disiplini:
Hedefe sadık kalmak.
Gereksiz insanları, konuları, dedikoduları ayıklamak.
Her “evet”in bir “hayır” gerektirdiğini anlamak. - Süreklilik Disiplini:
Her gün aynı doğrultuda hareket etmeyi alışkanlık haline getirmek.
Küçük adımların toplamının büyük bir ivme yaratacağını bilmek.
Yolun Gürültüsüne Aldırma
Hayatta ilerlemek istiyorsan, herkesin konuşmasına, eleştirmesine,
hatta bazen seni anlamamasına razı olacaksın.
Yürürken arkandan konuşacaklar, tepeden gülecekler,
ama sen yürümeyi sürdüreceksin.
Çünkü hedefi olan insan, başkalarının sözlerini duymamakta ustalaşır.
Odaklanmak, aslında seçici bir sağırlıktır.
Ne duyacağını bilmek, neye bakacağını bilmek,
ve asla gereksiz seslerle zaman kaybetmemektir.
Son Söz: Gürültüyü Değil, Yolu Dinle
Disiplin, sessiz bir kararlılıktır.
Gürültüye değil, kendi adımlarının ritmine kulak vermektir.
Her gün o ritimle ilerlemektir.
Ve unutma:
Hedefine giden yolda, sana havlayan köpeklerin sesi değil,
adımlarının sesi yankılanmalı.
Disiplin budur.
Ve başarı, sadece o sesi duyanlara nasip olur.