Hayatta bir gün sihirli bir şey olacak ve her şey bir anda düzelecek sanıyoruz.
Bir şans kapısı açılacak, bir fırsat çıkacak, birileri gelecek ve elimizden tutacak…
Ama olmuyor. Çünkü hayat, masallardaki gibi “bir dokunuşla” değişmiyor.
Gerçek dünya sihirli değneklerle değil, kararlarla, niyetlerle ve adımlarla değişiyor.

Bugün birçok insan bekleme hâlinde yaşıyor.
Bekliyor ki kader bir anda değişsin, bekliyor ki şartlar uygun hale gelsin.
Ama farkında değiller: Değişim için ihtiyaç duydukları her şey zaten onlarda var.
Kimi sadece başlamaya, kimi sadece karar vermeye, kimi de devam etmeye cesaret edemiyor.

Sihirli Dokunuş Diye Bir Şey Yok

Masalların büyüsüne kapılmış bir çağdayız.
Sosyal medya bize sürekli “bir anda değişen hayatlar” satıyor.
Bir günde zengin olanlar, bir anda ünlü olanlar, aniden şöhrete kavuşanlar…
Ama bunların yüzde doksan dokuzu bir illüzyondur.

Gerçek dünyada böyle bir “sihirli dokunuş” yok.
Milli piyango bile buna dahil.
O büyük ikramiyeyi kazananların çoğunun hikâyesi mutlu bitmiyor.
Para, eğer onu taşıyacak bir karakterin, bir istikametin yoksa,
bir lanete dönüşüyor.
Oysa gerçek sihir, insanın kendi içinde, kendi kararında gizlidir.

Değişim Bir Niyetle Başlar

Değişmek istiyorsan önce sormalısın:

“Gerçekten buradan çıkmak istiyor muyum?”

Bu basit bir soru gibi görünür ama çoğu insan buna dürüstçe cevap veremez.
Bir yanıyla değişmek ister ama diğer yanıyla alıştığı konfor alanından çıkmak istemez.
Oysa hayat, kararsızlara hiçbir kapı açmaz.

Bir şeye niyet ettiğinde, içsel bir enerji uyanır.
O niyet, bir yön tayin eder.
“Ben buradan memnun değilim.” diyebilmek, zaten ilk adımdır.
Çünkü memnun olmayan insan, harekete geçmeye aday insandır.
Ama o niyeti beslemezsen, o kararın arkasında durmazsan,
hayat seni hep aynı yerde döndürüp durur.

Büyük Sıçramalar Değil, Küçük Adımlar

İnsanlar büyük dönüşümleri, büyük olaylarla ilişkilendirir:
Bir anda terfi almak, bir gecede tanınmak, bir fırsat yakalamak…
Ama hayatın gerçeği şudur:
İnsanı dönüştüren şey, büyük sıçramalar değil, küçük adımlardır.

Her gün biraz öğrenmek,
her gün biraz denemek,
her gün biraz daha iyi olmak…

İşte bu küçük adımlar birikir, büyür, şekil alır ve yıllar içinde sizi bambaşka bir noktaya taşır.
Büyük fırsatlar hayatınızda belki bir, belki iki kere gelir.
Ama küçük adımlar her gün önünüzdedir.
Kim onları görür, kim onları değerlendirirse, o ilerler.

Küçük bir farkla başlayanlar, bir süre sonra büyük farklar yaratırlar.
Çünkü her gün yapılan küçük bir şey, hiçbir şey yapmamaktan sonsuz kat daha değerlidir.

Hayatınızı Değiştirmek Sizin Elinizde

Gerçek değişim, dış koşulların değil, iç koşulların değişmesiyle başlar.
Yani sihirli bir el değil, senin elin değiştirecek hayatını.
Bir şeyleri değiştirmek için, önce kendini değiştirmeye karar vermen gerekir.

Kendine şu soruları sor:

• Gerçekten farklı bir hayat istiyor muyum?
• Bunun için neyi feda etmeye hazırım?
• Bugün bunun için ne yapabilirim?

Bu soruların cevabı sizde olduğu sürece, dışarıdan bir kurtarıcıya ihtiyacınız yok.
Çünkü sizin kaderinizi şekillendirecek şey, bugünden itibaren attığınız adımlardır.

Küçük Adımların Gücü

Bir yabancı dil öğrenmek istiyorsan, her gün 10 kelime öğren.
Form tutmak istiyorsan, bugün 20 dakika yürü.
Kendini geliştirmek istiyorsan, her gün 15 dakika oku.
Küçük şeylerdir bunlar, ama büyük farkı yaratacak olan da onlardır.

Zamanla göreceksin ki, bu küçük şeyler senin karakterini, disiplinini ve özgüvenini inşa eder.
Ve yıllar sonra, aynı noktada duranlarla arandaki mesafe bir uçuruma dönüşür.

Beklemeyi Bırak, Başla

Bir gün biri gelir, seni fark eder…
Bir fırsat çıkar, hayatın değişir…
Bir şey olur, her şey olur…

Hayır.
Bir şey olmasını bekleme.
Bir şey yap.

Bugün karar ver.
Bugün bir adım at.
Bugün kendi “sihirli dokunuşunu” kendin yap.

Çünkü o sihir, hep senin elindeydi — sadece farkında değildin.

Sihir, Disiplinli Adımlardır

Hayatı değiştiren mucizeler değil, kararlılıkla tekrarlanan küçük adımlardır.
Bir gün değil, her gün yapılan şeylerdir.
Bir sözle değil, bir eylemle başlar.

O yüzden:
Bekleme.
Başla.
Bugün küçük bir adım at.

Çünkü yıllar sonra dönüp baktığında göreceksin:
Sihirli bir el değmemişti.
Ama sen, kendi elinle sihri yaratmıştın.

About The Author