İş dünyasına girerken kavramları tüm çıplaklığıyla net olarak görmekte fayda var. Bu durum sizi ileride yaşayacağınız hayal kırıklıklarından kurtaracaktır.
Öncelikle siz emeğini satarak geçinen bir işçisiniz. Bir gün CEO olsanız bile bu durum değişmeyecektir.
Siz özgeçmişiniz ve becerilerinizi masaya koyarsınız. İşveren bunlar karşılığında sizin zamanınıza bir fiyat biçer. Uygun bulursanız emeğinizi satarsınız. Uygun bulmazsanız ise daha iyi fiyat veren bir müşteri aramaya başlarsınız.
İş hayatınızın başından sonuna kadar patron olmadığınız sürece yaşayacağınız temel ilişki budur ve değişmeyecektir.
Sizin değeriniz emek değerinizdir. Emeğinizin içeriği zenginleştikçe ve az bulunur hale geldikçe değeri artacak, güncelliğini yitirdikçe ve sizin muadiliniz olan emek bileşenleri arttıkça da emeğinizin değeri düşecektir.
Daha yüksek imkanlara kavuşmak istiyorsanız emek değerinizi artırmaya bakın. Bunun yolu ise sürekli öğrenme ve kendinizi geliştirmeyi bir prensip haline getirmektir.
İçinde bulunduğunuz durumun şansla ve kaderle bir ilgisi yoktur. Emek değerinize göre ücretlendirildiniz ve bir işe girdiniz.
Burada sizden katma değer yaratmanız bekleniyor.
Eğer yarattığınız katma değeri artırırsanız, size verilen değer de artacaktır.
Sizin için artık yerinde saymak mümkün değil. Ya duracak demode olacak ve eskiyeceksiniz, ya da emek değerinizi her gün geliştirerek bu piyasadaki değerinizi artıracaksınız tercih sizin. Bu iş bisiklete binmek gibidir, ya pedal çevirmeye devam edersiniz ya da yan yatarsınız.