Kariyer hayatınıza atıldığınız zaman size statü, para, mesleki tatmin ve başarı olarak dönecek kazanımların büyük çoğunluğunu üniversite hayatınızda edinirsiniz. Bu edinimin adı da öğrenmektir.
Öğrenmek size sunulan şeyleri ezberlemenin, ders geçmenin ötesinde dünyayı algılayış biçiminizi değiştireceğiniz, zenginleştireceğiniz bir zihinsel beslenme biçimidir.
Zihninizi besleyerek düşünce, eylem ve ruh olarak büyürsünüz. Bu büyüklüğün derecesi sosyal, ekonomik ve duygusal başarılarınızın seviyesini belirler.
Üniversite öğrencisi hayatı ve mesleğini tanımak için her fırsattan yararlanmalıdır. O dünyada yer edinmeye hazırlanan bir birey olarak dünyayı tanımak zorundadır.
Dünyayı tanımak kendini tanımak, içinde doğup büyüdüğü kültürü bilmek, dünyanın akışına dair akli argümanlara sahip olmak demektir.
Bunun için üniversite öğrencisi mesleki, bireysel, kültürel ve sosyal bir çaba içinde olmalıdır.
O işe kendini tanıyarak başlamalıdır. İster sayısal bilimlerle ilgilensin ister sözel her öğrenci temel bir psikoloji bilgisine, insana dair doğru bir algıya sahip olmalıdır.
Yine branşı önemli olmaksızın her öğrenci içinde yaşadığı topluma, onun kültürüne ve tarihine ilişkin temel bilgilerle donanmış olmalıdır.
Dünyanın politik durumu hakkında bilgi sahibi olmak, doğanın işleyişinden tutun ekonominin işleyişini belirleyen temel yasalara dair gazete düzeyinin daha üzerinde bilgi sahibi olmak yarın bir gün kariyer ve başarı hedefleyen her üniversite öğrencisinin olmazsa olmazlarıdır.
Dünyada bir yer edinmek istiyorsak, hatta daha ileri giderek içinde yaşadığımız toplumun aydın kesimi olmaya namzetsek, onu değiştirmeye talipsek kendimizden başlayarak dünyayı bilmeli ve tanımalıyız.
Öğrenmemizin temel gayesi uygar, gelişmiş ve müreffeh bir toplumda saygın bir birey olarak yaşamayı öğrenmek olmalıdır.