İş hayatında çalışma ortamını manipüle eden, insanların verimini düşüren, çalışıyor gibi görünen, içerdeki çatışma ve iletişimsizlikten beslenen çalışanlarımız olabilir. Paul Babiak ve Robert D. Hare Snakes in Suits kitabında onlar hakkında çarpıcı tespitlerde bulunmuşlar. İşte onlardan bazıları :
Psikopatlar kendi içlerinde vicdansızdır, kendinden başkalarına sadık değildirler ve empati duyguları yoktur.
Görünüşleri ve kendilerini sunumları insanların iyilik beklentilerini tetikleyecek şekildedir, iyi birer manipülatör ve oyuncudurlar, başkalarının hassas noktalarını iyi bilirler ve tetiklerler. Bu şekilde başkalarının güven, endişe, korku uyandırır ve genel olarak enerjilerini istismar ederek yaşarlar.
Kimlik ve kişisel geçmişleri konusunda sahtekarlık yapmaya çok meyillidirler.
Dil ile düşüncenin duygusal bileşenlerinin uygun şekilde bütünleşmediği duygusal bir afazi yaşarlar. Yani konuştukları ile hissettikleri çok farklıdır.
Korku da dahil duyguları hissetmede derin bir yetersizlikleri vardır.
Kısa dönemli çıkarları olsa da uzun dönemli hedefleri olmayan insanlardır.
Bütün çalışkan ve parlak görünüşlerine rağmen psikopatlar verimsizdir, kesinlikle üretken değildir ve asalaktırlar. Bir psikopatı gelişememe becerisinden tanıyabilirsiniz. Kısa vadeli kurnazlıklara odaklanan sürüngen beyni (basal ganglia) ile uzun vadeli hedef-amaç ve gayret kurgusu gerektiren korteks (cortex) asla uzlaşmaz.
Kısa vadeli sonuçlara yönelik dürtülerle hareket ettiklerinden tutarsızdırlar. Söz ve davranışlarında doğru bir çizgiyi takip etmezler ve beklenmediktirler. Bu nedenle yönetilmeleri son derece güçtür.
Cesur,risk almaya hazır, parlak ve enerjik görünürler ancak bu özellikleri tepkisel ve dürtüsel olduğundan uzun dönemde bu özellikleri gerektiren hiçbir ciddi işte başarılı olamazlar.
Kurumsal ve bürokratik yapılar onların kendilerini daha rahat saklayacakları ortamları oluşturur.
Psikopat değişik düzeylerde sosyal bir yırtıcıdır ve çevresindeki insanları ve kendisini av ya da avcı olabilme ikileminde değerlendirir. Avcılardan kaçınır, avlarını manipüle eder.
Psikopatlar iyi bir takım oyuncusu değildirler. Bu anlamda yönetici olduklarında iyi bir takım da oluşturamazlar, bilgi saklarlar, kendilerine mesafeli ve muhalif yaklaşanlarla bir araya gelemez ve onlarla çalışabilecek duygusal kontrolü gösteremezler.
Tüm yırtıcılar gibi hareketin olduğu yere giderler, onlar için hareket güç, kontrol, statü, mülk ve diğer insanları sömürücü ilişkiler kurmalarına fırsat verecek pozisyonlar, makamlar, organizasyonlar demektir.
Psikopatlar çevrelerindeki resmi ve gayrı resmi güç ve nüfuza sahip insanları çok hızlı keşfeder onlara yakınlaşır ve güvenlerini kazanmaya çalışırlar ve onların etkilerini kişisel nüfusları adına kullanırlar.Gücü ve etkiyi bulup ona yaklaşmada içgüdüsel bir hız ve kesinlik gösterirler.
Son olarak psikopat değişik bir türdür, o yaptıklarını kötülük yapmak için yapmaz, davranışları içgüdüsel bir masumiyet taşır, bu anlamda inandırıcıdır. Fakat davranışlarının başkalarına ve kuruma verdiği zararlarla o bir sosyal hastalıktır.
Sonuç: Sağlıklı bir iş ortamı için bu tip kişilerin barınamayacakları bir iş kültürü yaratmak gerekir :
- Somut performans verilerine dayanan
- Yıkıcı rekabete,mobbinge asla izin vermeyen
- Yerleşik kuralları,iletişim basamaklarını atlayan istisnai durumlara müsaade etmeyen
- Çalışanların rahatsızlık ve şikayetlerini kulak ardı etmeyen
- Dürüstlük,tutarlılık ve insana saygıya kısa dönemli başarılardan daha çok önem veren,
bir yapıda bu kişiler asla barınamaz,barınsalar bile yıkıcı zararlara yol açamazlar.
KAYNAKÇA
Hare,R.,D., Babiak, P.,2006, Snakes in Suits,Harper Collins,