Üniversite hayatı çok uzun görünse de dört yıl çok çabuk geçer.
Hayatınızın bu çok uzun görünen kısa , ama en enerjik ve şekillenebilir olduğunuz dört yılını çok iyi değerlendirin.
Sırt üstü yatıp hayal kurmayı bırakın, ya da sizin gibi okuyan yüzbinlerce gence bakıp okul sonrası ne yapacağım endişesine kapılmayın.
Pozitif ve negatif hayalleri bir kenara bırakın. Elinizde dört yıl var. En büyük gerçeğiniz bu. Hedeflerinizi, amaçlarınızı, okulunuzun imkanlarını, şehrinizin imkanlarını, ailenizin imkanlarını gözden geçirin.
Ondan sonra yapabileceğinizin en iyisini yapmak içi harekete geçin.
Her gün gelişin, öğrenin, iki gününüz kesinlikle aynı olmasın, eğlenin ama eğlenceniz zorlu ve yeni bilgi ve tecrübelerle dolu bir günün süsü olsun.
Bir çok genç için en önemli mesele okula kapağı atmaktır. Bunu yaptıklarında her şeyin bittiğini sanırlar. Aslında her şey yeni başlamaktadır. Siz üniversiteyi kazanmanın havasını sindiremeden bir bakmışsınız mezuniyet kapıda.
Üniversiteyi kazanmak çok daha zorlu bir mücadelenin, iş hayatının hazırlık evresidir.
Kimse sizi okul bitti diye kapmayacak, zorlu bir takım elemelere tabi tutacaktır.
Bunlara hazırlanmak için uyanık olun ve ilk günden itibaren kolları sıvayın.