Covid 19 salgınıyla yöneticiliğin ve liderliğin de aslında ne olması gerektiğini anladık. Aslında liderliğin ve yöneticiliğin gerçek anlamı “kaos yönetimi” idi. Ancak aşırı konforlu ve öngörülebilir dünyamızda bunu görmezden gelmiştik. Şimdi artık öğrenme zamanı. Gerçek yöneticilik kaosu yönetebilmek becerisinde yatar. Kaosu doğru yönetebilmek içinse :
- Bilgiye hızlı erişebilmek
- Bireysel ve kurumsal olarak büyük resmi görebilmek
- Empati yapabilmek
- Doğru ve hızlı karar verebilmek
- Hızlı hareket edebilmek
- Mind-setlerden ve önyargılardan özgür bir zihne sahip olmak
- Duyabilmek-dinleyebilmek
- Küçülebilmek, esneyebilmek, değişebilmek, adapte olabilmek
- Hem başta durup yönetebilmek hem de ekibiyle aynı safta omuz omuza durabilmek hayati öneme sahiptir.
Yetenek tanımınıza yeni bir kavram ekleyin hadi : “kaos yönetimi” Bugünden itibaren her geçen gün bu özelliklere sahip yöneticilere daha fazla ihtiyaç duyacağız. Koşullar ve şartlar bu özelliklere sahip olmayan yönetici ve liderleri tasfiye edecek.
Bir yöneticinin en büyük becerisi kaosu nasıl yönettiğidir. Kurallar, prosedürler, talimatlar herkes tarafından uygulanabilir. Mesele kuralların, prosedürlerin, talimatların işe yaramadığı ve geçerliliğini yitirdiği bir ortamda doğru şekilde hareket edebilmektir ki bu çok istisnai bir beceridir. İşte bugün bu beceriye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Her gün biraz daha fazla bu ihtiyacı hissedeceğiz. Ve kaos yönetimi niteliklerine sahip olan liderlerin çağı başlamak üzere.
Bir tarafta yapay zekanın ve robotların yükselişini ve standart meslekleri ortadan birer birer kaldırışını izlerken diğer taraftan kaosu ve krizi yönetebilen, hatta sömürebilen, hatta kaostan yeni düzenler yaratan liderlerin yükselişine tanıklık edeceğiz.
Sular bulanmadan durulmaz: ORDO AB CHAO !