İş hayatında ahlak bir günah sevap meselesi değildir. Belki sizin için öyle olabilir ancak burada durum biraz farklıdır.
Size önemli değerlerini ve bilgilerini emanet eden işveren size güvenmek ister.
Bu nedenle güven en büyük sermayenizdir.
Eğer güvenilir biri değilseniz harika işler de çıkarsanız sizinle çalışılmak istenmez.
Sosyal ilişkiler karşılıklı güven esası üzerine kuruludur.
Eğer insanlar amirlerine, arkadaşlarına, eşlerine, kamu yetkililerine güvenlerini yitirirseler toplumun temel bileşeni çözünür.
İş hayatında yükselen bütün büyük CEO’lar güvenilir kişilerdir. İnsanlar kurnaz ve zeki kişileri alkışlayabilirler ama akıllı ve güvenilir kişilerle yola devam etmeyi seçerler.
Sizde küçük hesaplar peşinde koşan kurnaz bir insan olmaya çalışmayın.
Kokuyu herkesten önce alan zeki insan pozlarıyla da çok yukarılara çıkacağınızı düşünmeyin.
En yukarıya çıkanlar ve kalıcı izler bırakanlar akıllı olanladır.
Akıllı insan evrensel ahlaki ilkelere göre hareket eden adamdır. Bu insanda batılıların “integrity” dediği iç bütünlük ve tutarlılık vardır.
Söylediği zaman doğrudur, bir şey yaptığı zaman en iyisini yapmaya çalışır, söz verdiği zaman tutar ve kişiliği zaman ve mekana göre, durum ve koşullara göre değişiklik göstererek kendiyle çelişmez.
Bu tip kişilikler için hayat zor bir mücadeledir ancak saygı ve hayranlık uyandırırlar.
Özellikle günümüzde güvenilirlik hiçbir para biriminin değer biçemeyeceği kadar önemli bir erdemdir ve çok nadir bulunur.
Güven konusunda Bosch markasının yaratıcısı olan Roberth Bosch’un meşhur sözünü her zaman hatırlayın : “ insanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim.”